1960'ların sonuna 
doğru birbirini etkileyen parçacık sistemi olasılık teorisinin bir dalı olarak 
gelişmeye başladı ve ilerleyen bir alan durumuna geldi. 
    	
Çeşitli doğa 
olaylarının yaygınlığını incelemek amacıyla Matematiksel ve bilgisayar modelleri 
kullanılıyor. 
Matematikçiler, dama 
tahtasını kullanarak örneğin, ağaçlar gibi rasgele bir dağılım gösteren 
parçaların modelini yapar. 
Tahtanın ortasındaki 
her işaretli birim ya da küme ağaçları temsil eder. Bu birimler ya yakılmış, ya 
yanıyor, ya da zarar görmemiş olur. 
Yanan bir birimin, 
her bir zaman diliminde, yangını dört komşu birimden birine (eğer buradaki 
birimler daha önce yanmamışsa) sıçratma olasılığı vardır. 
Şimdiye kadar bu modeller gerçek yaşamdaki durumlar kadar karmaşık 
değildir. 
Benzer modeller salgın hastalıkların yayılmasına ilişkin olarak da 
kullanılmaktadır.
 Bu durumda, her birim sağlıklı, hasta ya da bağışıklığı olan bir 
kişiyi temsil eder.
 Matematikçiler değişik olasılık derecelerini ve bunların bilgisayar 
modellerinde nasıl geliştirileceğini araştırmaktadır. 
Karmaşık bilgiler, Matematiksel 
modellerle işlenebildiği ölçüde, bu çalışmaların sonuçları ve tahminleri 
belirli doğa olaylarının kavranmasında ve denetlenmesinde önemli bir rol 
oynayacaktır.